ENFLASYONA BUĞDAY TEHDİDİ

18 Haziran 2017, 12:28

Enflasyona Buğday Tehdidi

Buğday fiyatlarında, olumsuz hava koşullarının yol açtığı üretim kayıpları ve bazı üretici ülkelerin ihracata getirdiği sınırlamaların da etkisiyle son aylarda yaşanan hızlı artışlar, "gıda enflasyonu" tehdidine dönüştü.


Buğday fiyatlarında, olumsuz hava koşullarının yol açtığı üretim kayıpları ve bazı üretici ülkelerin ihracata getirdiği sınırlamaların da etkisiyle son aylarda yaşanan hızlı artışlar, "gıda enflasyonu" tehdidine dönüştü. Gıda enflasyonu üzerinde önemli bir etkisi bulunan buğday fiyatları, 2008 yılında, tarihindeki en yüksek düzeyine ulaşmış, bunun etkisiyle gelişmekte olan ülkeler başta olmak üzere, dünya genelinde gıda enflasyonları da yüksek düzeylere çıkmıştı. Uluslararası buğday fiyatlarında Temmuz ayından bu yana yeniden belirgin bir artış eğilimi gözleniyor. Her ne kadar buğday fiyatlarının bu dönemdeki artış oranı ve ulaştığı düzey 2008'e göre daha düşük kalsa da geçmiş deneyimler, bu durumun gıda fiyatları için bir risk unsuru olabileceğini ortaya koyuyor. Buğdayda yurt içi fiyatlar, uluslararası fiyatlara paralel bir seyir izlediği gibi, yurt içi dinamiklere bağlı olarak da artabiliyor. Uluslararası ve yurt içi buğday fiyatları ve bunun tetiklediği ekmek tahıl ürünleri fiyatlarındaki yükselişlerin katlamalı etkisi, enflasyonu azdırıyor.

Üç ayda yüzde 47.5 fiyat artışı
Yurt içi buğday fiyatlarında bu yıl görülen yukarı yönlü eğilim, Haziran ayı sonrasında uluslararası buğday fiyatlarında kaydedilen yüksek oranlı artışlarla güçlendi. Uluslararası fiyatlardaki artışlar, son üç ayda belirginleşirken, yurt içi fiyatlar ise Ağustos ayından bu yana kademeli biçimde hızlanan bir artış eğilimine girdi. Yurt içi fiyatların Ağustos’tan bu yana yaklaşık yüzde 20, uluslararası fiyatların ise son üç ayda TL bazında yüzde 47.5 arttığı belirlendi.

TÜFE'ye yansıması
0.25 puan Buğday fiyatlarındaki gelişmelerin tüketici fiyatlarına yansıması büyük ölçüde işlenmiş gıda grubunun önemli bir kısmını oluşturan ekmek ve tahıllar alt grubu kanalıyla gerçekleşiyor. Etki-tepki analizleri, uluslararası buğday fiyatlarında TL bazında yüzde 10'luk bir artışın, yurt içi buğday fiyatlarında bir yıllık bir dönem sonunda yüzde 2.9 oranında artışa yol açtığını gösteriyor. Bunun da büyük bölümü, ilk dört ayda yurt içi fiyatlara yansıyor. Uluslararası fiyatlardaki yüzde 10'luk artışın ekmek ve tahıllar grubu fiyatlarına yansıması ise yüzde 1.9 olurken, geçişkenlik kademeli biçimde bir yıla yayılıyor. Yurtiçi buğday fiyatlarında yüzde 10'luk bir artışın ise ekmek ve tahıllar grubu fiyatlarım yüzde 4.6 artırdığı, bunun TÜFE'ye doğrudan katkısının ise yaklaşık 0.25 puan olduğu belirtiliyor. Bu hesaplama, ekmek ve tahıllar grubu dışında kalan yemek hizmetleri ve diğer tüketici fiyatlarına olan dolaylı etkilerini ise içermiyor. Buna göre, yüzde 10'luk fiyat artışının 0.25 puanlık katkısı, TÜFE'ye geçişkenlik anlamında alt sının oluşturuyor.

Yeterli arz, geçişkenliği azaltacak
Ancak, buğdaydaki fiyat artışlarının TÜFE'ye geçişkenlik etkisini sınırlayabilecek faktörler de bulunuyor. Dünya geneli ve Türkiye'ye ilişkin son değerlendirmeler buğday arzında kaygılanılan ölçüde yüksek oranlı bir daralma olmadığına işaret ediyor. Dünya Tahıl Konseyi (DTK), bu yıl dünya buğday üretiminin yüzde 5 dolayındaki düşüşle 644 milyon ton olacağını tahmin ediyor. Önceki yıldan devreden 196 milyon tonluk stokla birlikte toplam arz 840 milyon ton olurken, ticaret dahil toplam tüketim 657 milyon ton, bir sonraki yıla devreden kapanış stoku ise 183 milyon ton olarak gerçekleşecek. Bu ise son 10 yıldaki en yüksek üçüncü kapanış stokuna işaret ediyor.

Türkiye'de stoklar ne durumda?
Türkiye'de de 2010 yılına ilişkin toplam buğday stoku, çok olumsuz bir tabloya işaret etmiyor. Türkiye'nin 2009 yılında 20.6 milyon ton olarak gerçekleşen buğday üretimi, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) bitkisel üretim ilk tahminlerine göre bu yıl 19.5 milyon ton düzeyinde bekleniyor. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) geçen yıldan devreden stoku ile birlikte bu miktar toplam 21.5 milyon tona ulaşıyor. TMO, Türkiye'nin yıllık buğday tüketim miktarının 18 milyon ton dolayında olduğunu belirterek, bu yılki toplam buğday stokunun tüketimi karşılayacak bir düzeyde olduğunu ifade ediyor. ABD Tarım Bakanlığı'nın 2010'a ilişkin üretim tahminleri de TMO'ya göre daha kötümser olmakla birlikte, Türkiye'de toplam buğday arzının tüketimi rahatlıkla karşılayabileceğine işaret ediyor. TMO'nun dünya hububat piyasalarında yaşanan dalgalanmaların olası yansımalarını sınırlamak amacıyla, Eylül ayı içinde satışa açtığı 334 bin ton buğdayın sadece 50.6 bin tonuna talep gelmişti. Ayrıca, yurt içi fiyat düzeyinin uluslararası fiyatların önemli ölçüde üzerinde seyretmesi, yurt içi fiyatların dış fiyatlara vereceği tepkinin boyutunu sınırlayabilecek bir unsur olarak değerlendiriliyor. Talep koşullarının mevcut görünümü de buğday fiyatlarındaki yükselişlerin TÜFE'ye yansımasını sınırlayabilecek bir diğer unsuru oluşturuyor.
(Dünya, 02 Kasım 2010)
  Tematik Medya