AVRUPA BİRLİĞİ GENETİK MODİFİKASYON TANIMLARINI GÖZDEN GEÇİRİYOR…

18 Haziran 2017, 12:28

Avrupa Birliği Genetik Modifikasyon Tanımlarını Gözden Geçiriyor…

Genetik bilimin gelecekte yaşayacağı gelişmeler de düşünüldüğünde, Avrupa Birliği’nin mevcut genetik modifikasyon tanımlarını gözden geçirmesi gerekiyor. Mevcut biyolojik teknikler genom haritalarının, programlamanın ve nanoteknolojinin kullanımı sayesinde mevcut organizmaların yeni görevler üstlenmesine ya da yeni biyolojik sistemler oluşturulmasına zemin hazırlayabilir.


Hollanda Genetik Modifikasyon Komisyonu (COGEM) tarafından hazırlanan ‘Biyolojik Makinalar?’ başlıklı raporda bu düşüncelerden bazıları vurgulanmaktadır. Geçen sene yayınlanan raporda gelişmekte olan sentetik biyoloji alanında olası gelişmelerden bazıları ele alınmıştır. Bu çalışmanın gelecek beş-on yıl içerisinde laboratuvar ortamında biyolojik açıdan sınırlandırılmış organizmalarla sınırlı kalacağını savunmuştur. Bu düşünülerek raporun sonuç kısmında “Sentetik organizmalarla çalışmanın olası riskleri bu süre zarfında yeterince değerlendirilebilir ve kısa vadede mevcut risk politikası izlenerek mevcut risk analiz yöntemleri kullanılabilir” diye belirtilmiştir.

Bu bulguya rağmen, Avrupa Birliği genetik modifikasyonla ilgili yasal düzenlemelerin ve tanımlamaların değerlendirilmesi üzerinde çalışmaktadır. AB Komisyonu Çevre Genel Müdürlüğü yeni ıslah teknikleri ve teknolojilerinin değerlendirilmesi amacıyla bir Uzman Grup oluşturmuştur. Bu Uzman Grubun görevi mevcut mevzuatların bilimsel çalışmaları yeterince kapsayıp kapsamadığını incelemektedir.

Komisyon aynı zamanda GM konusundaki mevzuatların genel olarak gözden geçirilmesi için bir çalışma başlatmıştır. Çalışma hem bitkisel yetiştirmeyi hem de gıda ve yem olarak kullanımı kapsamaktadır. Değerlendirmeler bağımsız danışmanlar tarafından yürütülmektedir. Mevzuatlardaki gerekli çıkarma ve eklemeler için ya da mevcut mevzuatlarla devam edilmesi konusunda tavsiye verilecektir.

Avrupa Tohumcular Birliği (ESA) Genel Sekreteri, Garlich von Essen bu tür gözden geçirme çalışmaları sonucunda en yaygın olarak mevzuat değişikliği yapıldığını belirtti. “Çevre Genel Müdürlüğü’nün gözden geçirmesini beklemekten başka seçeneğimiz yok. İncelemenin kapsamı tam olarak belirgin değil, herşey incelemeye alınmış olabilir” diyerek ekledi.

Gözden geçirmeye dahil edilmiş tekniklerden bazıları:
• Çinko parmakizi çıkarma (DNA)
• DNA metilasyonu
• GDO’lu anaç üzerine aşı
• Agro-inflitrasyon
• Geri melezleme
• Targeting gene repair
• RNAI Teknikleri
• Sentetik biyoloji

“Bunların bazıları, örneğin geri melezleme, nihai üründe tespit edilebiliyor. Uygulamasının imkansız olacağı kurallarla karşılaşabiliriz diye endişelerimiz var. Gerçek hayatta uygulanmasının imkansız olduğu kurallar insanları ister istemiz sahteciliğe yöneltecektir. Her ne şartta olursa olsun, daha fazla yasal düzenleme ve bununla ilişkili mali yükün artması yenilik çalışmalarına bir katkı sağlamaz ve gelecekte ıslah teknolojilerinin Avrupa’dan başka yerlere kaçmasına sebep olabilir” diyerek von Essen ekledi.

COGEM’in bakış açısına göre: “Eğer sentetik organizmanın özellikleri yeteri kadar değerlendirilemiyorsa, önlem kurallarına göre iş için en yüksek güvenlik kuralları izlenir.” Bu önlemlerin mali yükünün fazla olması nedeniyle, sentetik biyoloji ve uygulamalarının geliştirilmesi için büyük olasılıkla gereksiz bir engel oluşturulur.” Beklenildiği üzere tanımlardaki değişikliklerin sektör için büyük zorluklara yol açabileceği endişesi hissediliyor. Uluslararası Tohumculuk Federasyonu (ISF) Genel Sekreteri Marcel Bruins, sektörün karşılaşabileceği bazı zorlukları öngörerek, “Mevzuatlardaki tanımlamaların değiştirilmesi uluslararası tohum ticaretini olumsuz etkileyebilir. Değişiklikler beraberinde daha fazla yasal yükümlülük getirecektir, bu daha fazla etiketleme talebi de olabilir. Bunun sonucunda yüksek kalitedeki tohumluğa erişmek zorunda olan gruplar, bu materyallerden mahrum kalabilir. Bu gerçekten bizi endişelendiren bir konu. Uluslararası Tohumculuk Federasyonu olarak bizim amacımız uluslararası tohum ticaretinin kolaylaştırılması yönündedir. Bu değişikliklerin yansımalarını takip etmek için üye ülkelerimizle yakın müzakerelerimiz olacak.”

Tohumculuk sektörü dışında da danışma konusu büyük ilgi çekiyor. Bunun sebebi AB tarafından genetik modifikasyon konusundaki teknik müzakereden sonra kamuoyu için halk katılımı düzenlenecek olmasıdır. Halk katılımının ilk aşaması Çevre Genel Müdürlüğü’nün internet sitesinde paydaş anketi ile başladı.

Halk katılımı çerçevesinde birbirinden çok farklı görüşler mevcut. Erozyon, Teknoloji ve Konsolidasyon konusundaki Faaliyet Grubu tarafından hazırlanan “Uç Genetik Mühendisliği” başlıklı raporda “sentetik biyolojinin sosyal, çevresel ve biyolojik silah tehditlerinin biyoteknolojinin olası kötüye kullanımı ve tehlikelerinden daha fazla olduğu” konusunda endişeler belirtilmiştir. ETC Grup’un Genel Müdürü Pat Mooney: “Bugün bilim adamları sadece genom haritalarını çıkarıp genleri çoğaltmıyorlar, sıfırdan bir yaşam inşa ediyorlar ve bunları toplumsal tartışmalar ve yasal düzenlemeler olmadan yapıyorlar.

COGEM daha geniş çapta halkın bilgilendirilmesi için bilimsel topluluğun öncülük etmesini teşvik ediyor. Özellikle önemli kararlar alınmadan önce bunun yapılmasının önemini vurguluyor, böylelikle kamuoyu kendini oy hakkından mahrum bırakılmış olarak hissetmeyecektir. Özellikle bu konular yaşamın bütünlüğüyle ilgili sosyal alanları kapsadığı için daha fazla önem arz ediyor.

Tartışma AB düzeyinde yapılacaktır ancak uluslararası yansımaları olacaktır. AB kararları hem o bölgedeki araştırma çevrelerini hem de ticaret aşamalarını etkiyecektir. Avrupa Birliği gelecek nesil gelişmelerle Topluluk içerisinde geliştirilen materyallerden ziyade AB’ye yapılacak ithalatlar yoluyla karşı karşıya gelecektir. AB kararlarına dayanarak dünyanın diğer yerlerinde de sentetik biyoloji için mali destek alma şansı ciddi oranda azalacaktır.

Bütün bunlar düşünüldüğünde tohumculuk sektörü, bundan sonraki halk katılımlarının da konuyu olumsuz etkilemesinden hatta biyoteknoloji tanımına dayanarak uluslararası tohum ticaretinde engellemeler olabileceğinden endişeleniyor. Ne gariptir ki tohumu en az 30 sene ya da daha fazla etkilemeyecek yeni teknolojiler yüzünden bu tartışma başladı.

Sentetik Biyoloji:
Sentetik biyoloji konsepti tamamen yapay bir hücrenin yaratılması potansiyelidir. Yapay genlerin ya da organizmalar gibi bütün biyolojik yapıların geliştirilmesi için uygulanabilir. Biyolojik materyal belirli bir son kullanımı tamamlamak için ya tekrar düzenlenebilir ya oluşturulabilir.

Ana yaklaşımlardan üç tanesine göz atalım:
Metabolik Yolizi Mühendisliği:
Var olan bir özelliğin miktarını ayarlamak yerine (örneğin bir çeşidi yağ maddesi ya da protein bakımından bugünkü ıslah yöntemleri ile geliştirmek), bu teknik organizmanın tamamen yeni bir bileşik oluşturmasına sebep olacaktır. Güncel bir örnek olarak artemisinin (sıtma mücadelesi için kullanılan bir ilaç) için prokürsör üretebilen bir bakterinin geliştirilmesi gösterilebilir. Şu an ilaç Artemisia annua bitkisinin damıtılmasından elde ediliyor.
Minimal genom organizması:
Bir organizmanın ana genleri dışında kalan genlerinin çıkarılmasını içermektedir. Bu işlem sayesinde sadece en önemli ana materyal elde edilerek kontrol altına daha iyi alınabilir. Bu istenilen ürünün büyük miktarlarda oluşturulması amacıyla spesifik genlerin eklenebileceği bir organizma meydana getirecektir.
Yapay organizmalar:
Alınması gereken uzun yollar olsa da, sentetik biyoloji, ek materyalin muhafaza ve kendini ifade etme yetilerinin arttırılması amacıyla genetik alfabenin genişletilmesiyle potansiyel olarak organizmalar yaratabilir. Alanının önde gelen araştırmacılarından Steven Benner A, T, G ve C isimli 4 temelin yerine 12 nükleotidin mümkün olabileceğini düşünmektedir. Bu çalışmanın amacı kişiye özel ilaçların geliştirilmesi olabilir.

Unutmayalım ki yukarıda bahsedilen hususlar öngörülebilen gelecekte tarla bitkileri üzerinde kullanılamayacaktır ve sadece laboratuar ortamındaki organizmalarla sınırlı olacaktır.
  Tematik Medya